Anamur’un Can Suyu: Umut ve Endişe Arasında
Anamur’da su, sadece bir kaynak değildir; toprağın nefesi, çiftçinin alın terinin karşılığı, sofradaki ekmeğin hikâyesidir. Bu yüzden Alaköprü Kapalı Devre Sulama Sistemi’nin geçtiğimiz günlerde hizmete girdiğinin açıklanması, yalnızca teknik bir proje başlangıcı değil, Anamur için yeni bir umudun filizlenmesi anlamına geliyor. Yıllardır açık kanaletlerden akan suyu izledik; güneşin altında buhar olup gittiğini, toprağa sızıp kaybolduğunu, daha fideler büyümeden heba olan damlaları gördük. Her kayıp damlada, bir çiftçinin aklında beliren endişeyi, bir üreticinin içine çöken “Yetiştirebilecek miyim?” korkusunu hissettik. Şimdi su boruya girdi; sessiz, düzenli ve disiplinli bir yolculuğa çıktı. Ancak bu yolculuğun üzerinde, bugünlerde kapımızdaki büyük tehlikenin gölgesi var: Kuraklık.
Bugün Alaköprü Barajı’na baktığımızda gördüğümüz manzara sadece teknik bir düşüş değil, doğanın açık bir uyarısıdır. Son yılların en kurak dönemini yaşayan bölgemizde sular öylesine çekildi ki barajın yapımıyla sular altında kalan eski yerleşim yerleri yeniden gün yüzüne çıktı. Bu manzara, Anamur Ovası’ndaki tarımsal geleceğimiz için alarm zillerinin çaldığını fısıldıyor. Üstelik Dragon Çayı’nın bereketiyle dolan Alaköprü, sadece bizim değil, Kıbrıs’ın da hayat damarı konumunda. Barajdaki su seviyesinin kritik eşiklere inmesi, hem Ada’ya giden suyu hem de Anamur’un yeni devreye giren sulama sistemini aynı anda tehdit ediyor.
Sistemin hizmete girdiği haberini duyan birçok çiftçi, “Belki bu yıl kuyunun dibini görmeyiz, belki elektrik faturası yüzünden uykumuz kaçmaz” diyerek umutlandı. Fakat aynı umutlu bakışların içinde haklı bir şüphe de var; suyun gerçekten düzenli gelip gelmeyeceği, fiyatların ne olacağı ve basıncın seralara yetip yetmeyeceği gibi sorular hâlâ cevapsız duruyor. Anamur’un yeraltı suları yıllardır sessizce çekiliyor, seralar büyüdükçe kuyular çoğalıyor, kuyular çoğaldıkça toprağın altındaki hayat azalıyordu. Yeni sistem, işte o yorgun toprağa bir destek gibi planlandı; eğer doğru işletilirse hem toprağımız hem geleceğimiz yeniden nefes alacak.
Ancak suyun düzeni sağlansa da bilginin düzeni hâlâ eksik kalıyor. Çiftçi; su saatleri, ücretlendirme ve arıza durumunda başvurulacak yerler gibi temel konularda içini rahatlatacak net cümleler duymak istiyor. Üretici belirsizliğe değil gerçeğe alışkındır; bilinmezlik ise içini kemirir. Bu yüzden suyun akışı kadar bilginin de akması gerekiyor. Sistemin hizmete girmesi Anamur için çok büyük bir adımdır; bu yalnızca boruların içinden akan suyun değil; emeğin, sabrın ve geleceğe dair tüm kaygıların projesidir. Belki bu yıl bir çiftçi kuyunun karanlık sesini değil, borudan gelen düzenli suyun şırıltısını duyacak. Ancak bu projenin geleceğe yazdığı cümlenin tamamlanması için tek bir kelime eksik: Güven. Çiftçiye kuraklık verileri ve paylaşım esasları konusunda net bilgi verilmeden o güven oluşmaz. Bugün su boruda akmaya başladı, yarın belki yürekler de rahatlar; ancak Anamur’un bereketi, su doğru ve şeffaf yönetilirse yeniden çoğalacaktır.
Hüseyin ŞİNASİ
Bu haber 5 defa okunmuştur.