| |||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||
Sponsor AlanıAna MenüSponsor AlanıSponsor AlanıEN ÇOK OKUNANLARHAVA DURUMUSaatSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
|
TOPLUMDA KADININ ÖNEMİ VE ŞİDDET07 Mart 2018, 20:43 TOPLUMDA KADININ ÖNEMİ VE ŞİDDET Özellikle son yıllarda gün geçmiyor ki günlük olaylarda bir kadın kocası veya bir yakını tarafından öldürülmesin ve şiddet görmesin, gün geçmiyor ki bir kadın çığlığı kulaklarımızda çınlamasın. Aslında gerek İslâmi inançlarda gerekse Türk toplumlarında kadına çok değer verilmiş, her şeyden önce kadınların da erkekler kadar hak sahibi oldukları kabul görmüştü. Kuran-ı Kerim bütün insanları bir kadınla bir erkekten oluşmuş olduklarını söylediğine göre kadınlarımızla erkeklerimiz arasında hiçbir farkın olmadığını bilmemiz gerekir. Her erkeğin ve her kadının vazgeçilmez hakları vardır. Ama bir de bakıyoruz ki “sen kadınsın, sen kim oluyorsun” anlayışı ile kadınlarımız şiddet görüyor ve öldürülüyor. Aile toplumun en küçük birimi olup, etki alanı oldukça sonsuz ve sınırsızdır. Düzenli ailelerin oluşturduğu toplumlar dünyada sesi çok çıkan ileri seviyelere ulaşmış ve kalkınmada önceliği yakalamış olan milletleri oluştururlar. Şöyle oturup düşündüğümüz zaman: Onlar bizlerin analarımız, eşlerimiz, kızlarımız, kardeşlerimiz, çocuklarımızın canları, olmazsa olmazları, evlerimizin temizliği, mutfaklarımızın zenginliği kısacası kendi vücutlarımızın yarısıdırlar. Sağlam kafa sağlam vücutta olduğuna göre gelecek neslimizin sağlam nesillerle devam etmesi ailenin iki temel taşı olan anne ve babanın sağlıklı birer fert olarak yuva oluşturması ile oluşur.. Bedenen ve Ruhan sağlıklı nesiller yetiştirmek ve topluma mal etmek için öncelikle sağlıklı hanımlara ihtiyaç vardır. Ruhen, psikolojikmen, bedenen hasta hanımların yetiştirdiği çocuklar da hasta toplumlar olarak ortaya çıkacaktır. İslâmiyet öncesi Türk Devletlerinde kadına oldukça değer verilir; bir toplantı yapıldığı zaman kadınlar en ön sıralarda otururlardı. Kadınlarımıza HATUN isminin verilmesi devleti yöneten yöneticilere HAN denmesinden kaynaklanıyor. Eski Türk destanlarına baktığımız zaman kadınlar erkeklerinden ayrı düşünülmemiş ve her zaman erkeğinin yanındadır. Bazı olayları kadın halleder erkeğinin yapacağı işe memur edilirdi. Çin ile HUN İmparatorluğu arasındaki yapılan bir anlaşmayı HUN İmparatoru METE HAN’ın hanımının imzalaması İslâmiyet öncesi Türk toplumlarında kadının ne kadar değerli olduğunu göstermektedir. İslâmiyet öncesi Türk toplumlarında kadına böyle önem verilirken, İslâmiyet öncesi Araplarda kız çocukları diri diri toprağa gömülürdü. Birçok toplumlarda(Hıristiyan Çin’de ve İngilizlerde) XI. asra kadar kadınlar mal yerine konur ve pazarlarda erkekleri tarafından satılığa çıkarılabiliyordu. Ne oldu da Türk toplumlarında kadınlarımızın değer ve önemi birden kaybolup gitti. Son 5 yılda yaklaşık 1000 civarında kadınımız ve kızlarımız şiddet görerek hayatını kaybetti. Güya Müslüman bir toplumuz. Öyle ise hani Kadınlarımız bize emanet olarak verilmişti, emanete neden hıyanet ediliyor? Yine bir Hadis-i Şerif diyor ki: “Onları dövmeyin, onlara çirkin demeyin, kötü söz söylemeyin” diye öğüt verirken, aklı sıra Müslümanlığı kimseye kaptırmayan bazı aklı evveller kadına karşı maddi, manevi, fiziksel, cinsel, ruhsal, ekonomik, duygusal… şiddet uygulamaktadırlar. Yazımızı MEVLANA’nın şu güzel sözü ile bitirelim: “Kadınınızı incitmeyin; çünkü muhabbet ve merhamet insanlığın, hiddet ve şehvet de hayvanların sıfatıdır.” Mustafa KAYA Bu haber 53744 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSON HABERLERSponsor AlanıSon Dakika HaberSponsor Alanı |
|||||||||||||||||||
Her Hakkı Saklıdır - 2012 (Fatma ARIKAN) |