ANKARA’NIN KALBİNE KONAN BOMBA
Terörün her türlüsüne şiddetle karşıyım. Terörün asla iyisi olamaz. Terör terördür ve lanetlenmesi gerekir. O nedenle ben de şiddetle lanetliyorum, kınıyorum..
Ankara’nın kalbinde bu terörün ne işi var? Dünya liderimiz(!) hep şunu savunmuştur; “Bunlar Sivas’ın ötesine gidemezler!” Sivas’ın ötesini bu beyler yönetmiyorlar mıydı?
Neden kendilerine bir sormadılar; “Bizden önce Sivas’ın ötesine de gidiliyordu, Cilo Dağı’nın tepesine de tırmanılıyordu. Neden şimdi Sivas’ın ötesine gidilemiyor?” Diye.
Vatandaş AVM’lere, Metrolara, garlara gidebiliyor mu artık?
Şimdi kardeşlikten, birlikten, dirlikten bahsedenler; bir zamanlar bu ülke insanını etnik ve mezhep olarak ayrıştırmıyorlar mıydı? Elbette bu ülkenin muhalefete de ihtiyacı vardır. Yıllarca muhalefeti kötüleyen, yerden yere vuran bir iktidar yok muydu karşımızda.
Ankara’da elli metre arayla iki bomba patlatılıyor. Yurdun şurasından burasından gelen seksen altı vatandaşımız (Şimdilik) ölüyor.
Bu ülke de MİT, sadece birilerinin mal ve can güvenliği için mi icrayı faaliyet etmekte? Nerde MİT’in istihbarat bilgileri?
Siz güvenlik nedir, istihbarat nedir, bilgi ve belge toplamak ve bunları değerlendirmek nedir, öngörü nedir bilmeyen kişilere mi emanet ettiniz ülkeyi? Böyle mi yönetilmekte bu ülke?
S. Başbakan bu bir AKP hükümeti değil, seçim hükümetidir demekte. Seçim hükümetine partiler temsil sayılarına göre bakanlık alır. İyi güzel de, Başbakan kimden? Bir gecede sivilleştirdiğiniz bakanlar kimden? Neden Başbakan bağımsız ya da AKP dışından biri değil?
Siz kimin aklıyla alay etmektesiniz? Y. Sultan Selim köprü inşaatında ölenler için; suçlu olmadığı halde, “Bu hata benimdir.” diyerek intihar eden Japon mühendisi hatırladınız mı? Sizden intihar etmenizi değil, hiç değilse İSTİFA etmenizi bekliyoruz. Suruç, Soma, Ermenek, Ankara vs felaketleri sizi hiç mi hiç ilgilendirmiyor? Bu ucuz ölümlerde hiç mi kusurunuz yok?
Gelişmiş, demokrasiyi özümsemiş ülkelerde; İSTİFA denen bir kutlu değer vardır. Türkiye’de bu erdemli davranış izinli midir?
Efendim kardeşlik, birlik ve beraberlik istenmektedir. Elbette bu istek haklıdır ve ülkenin buna şiddetle ihtiyacı vardır. Ama yıllarca, bakacağınız yüzlere utanacağınız sözleri neden hıç acımadan söylediniz? “Etmeyin! Terör örgütüyle MÜZAKERE edilmez ancak MÜCADELE edilir” diyenleri neden BARIŞI engellemekle, KANDAN beslenmekle suçladınız?
Şimdi neredeyiz? Niye?
“Bir musibet bin nasihattan evladır.” Demiş atalar. Umarım doğru okursunuz. Doğru kararlar alma iradesini gösterirsiniz. Barış ve kardeşlik üzerine konuşursunuz. İnsanların bir kısmını ötekileştirmezsiniz.
Başımız sağ olsun Türkiye! Hep beraber teröre lanet okuyalım. Çatı çökerse bizde göçük altında kalırız. Buz kırılırsa suya bizde batarız. En önemlisi çatıyı çökertmemek, buzu kırdırmamaktır. ”Kadıyı satın alırsanız; ADALETİ öldürürsünüz. Adalet ölürse DEVLET biter.” Eğer bu ülke de hukuk bağımsız olup, siyasallaşmasaydı; TERÖR filan olmazdı.
Allah bu ülkeyi terör belasından ve sinsi politikacılardan korusun.
Esen kalınız.
Nazım PEKER
Bu haber 1793 defa okunmuştur.
