YOK SAYILAN ŞANLI ORDU AKP’Yİ DE KURTARACAK
AKP ve Erdoğan ikilisi, Fetullah Gülen ekibiyle, şanlı TSK’nın başına çuval geçirdiler; TSK’nın PKK ve onun terörü ile göze göz-dişe diş mücadele eden değerli komutanlarını Silivri’de sürüm sürüm süründürdüler.
Dünyanın hiçbir devletinde görülmeyen hukuk skandallarına imza attılar. Sırf ordu yıpransın, gözden düşsün, itibar kaybetsin diye.
O nasıl bir yargılanmaydı ki; TSK’nın değerli PAŞALARI sanık; PKK’nın eli kanlı militanları da GİZLİ TANIK idiler. Onların verdikleri ifadeler ile paşalar ağırlaştırılmış ceza ile yargılandılar.
TSK’yı, AKP’yi bitirmek, hükümeti silah zoru ile yıkmaya teşebbüs suçuyla suçladılar.
O nasıl bir vicdandı ki, Türk Ordusu, mensubu olduğu Türk insanını camilere doldurup bombalayarak “öldürmeye teşebbüsten” suçladıı.
Allah’ın adaleti tecelli etti.
Kendi içlerinde, ikbal, çıkar ve menfaat yarışına girdiler; bölüşümde anlaşamadılar ve ”Orduya KUMPAS” suçlaması ve iftirası ile birbirlerini suçladılar. Ordu aklandı. Değerli paşalar Silivri’den salıverildi.
Bu kumpasları gören ve kendisine de kendi oyu alınarak “Kumpas Kurulmak” istendiğini gören asil ve necip Türk insanı; 7 Haziran’da AKP’yi sandıkta frenledi.
“Yeter artık” dedi. Kendine bir çekidüzen ver. Demokrasiden ve çok partili sistemden ne istiyorsun? Verdiklerim yetmedi mi dedi.
Bu arada yıllarca kol kola yürüdükleri, Oslo ve Dolmabahçe Sarayında “Çözüm Süreci “adı altında çözülme ve bölünme sürecine giden görüşmeleri yapan, protokolleri imzalayan AKP, terör örgütünün; terörü hortlatmasıyla şaşkına döndü, afalladı ve çuvalladı.
Gün geçmiyor ki şehit haberleri gelmesin, terör olayları olmasın, ocaklara ateş düşmesin
Bu şaşkınlık ve çuvallama ile klasik yöntemleri olan: “Aldatıldık, kandırıldık” metoduna sığınıldı.
İş sığınmakla da kalmıyordu. Ülke yangın yerine döndü, ticaret durdu, seyahatler aksadı, turistler rezervasyonlarını iptal etti. PKK-PYD ikilisi güneyde Türkiye’ye yeni komşular oldu, vatan toprağı Caber Kalesi’ni-Süleyman Şah Türbesi’ni bile kaçırır hale geldik.
İş çığırından çıktı. Ne yalanlar ne de ”kandırıldık lafları” halkın endişesini yatıştırmaya yetmiyordu.
Tek çare kalmıştı. Bu işi, bir zamanlar çamur attıkları, itibarını sıfırlamaya çalıştıkları şanlı TSK’yı göreve çağırmak.
Şanlı ordu göreve geldi. Ülkesi ve milleti için kendini fedaya hazırdı. Öyle de yaptılar. PKK’nın içte ve dışta hayat damarlarını kestiler. Terör örgütünü paniklettiler.
S. Davutoğlu, şanlı TSK’nın operasyonları sonucu: “Terörün beli kırılmıştır” açıklamasını yaptı.
Böylece bir zamanlar hükümeti ve AKP’yi yıkmakla suçlanan TSK; şimdi ülkeyi terör belasından, tükenen, itibarı sıfırlanan AKP’yi de kurtarmaktadır.
Sen nelere kadirsin ey Tanrım! Sen ne kadar da büyüksün! Nuh’un gemisini de pisleyenlere temizletmiştin.
Ülke de, AKP’de, Saray’da, hükümette artık şanlı TSK’ya emanet.
Esen kalınız.
Nazım PEKER
nazimpeker@gmail.com
Bu haber 1561 defa okunmuştur.
