• Anasayfa
• Anamur
• İlçemiz Tarihçesi
• Tarım
• Turizm
• Tarihi Yerler
• Anamur'da Yaşam
• Ulaşım
• Anamur İlçe Haritası

     Merhaba gazeteanamur okuyucuları. Sizlerle bu köşeden sağlık üzerine bilgiler paylaşacağız, verimli bilgiler aktarmaya çalışacağız. Sizlerden de soru ve görüşlerinizi gerek yorumlarla, gerekse iletişim bölümünden mail yoluyla bizlere ulaştırmanızı bekliyoruz, mümkün oldukça cevaplamaya çalışacağız.       

            BAŞ AĞRISI MI?

            MİGREN Mİ?

     Her 6 kişiden birinde görülen ve günlük hayatımızı olumsuz yönde etkileyen migren hastalığı, genellikle zonklayıcı ve sıklıkla tek taraflı baş ağrısı atakları ile seyreden Türkiye’de de sık rastlanan bir hastalıktır.

     Her 6 kişiden birinde, her 4 kadından birinde migren görülüyor ve hastalarda yıllık ortalama 12 günlük iş kaybına neden oluyor. Görülme sıklığı çok yüksek olmasına rağmen Türkiye’ de ve dünyada migrenin teşhis oranları oldukça düşüktür.

     Hastaların önemli bir bölümü migren konusunda sınırlı bilgiye sahip iken, hastaların büyük çoğunluğu doktora hiç başvurmuyor. Diğer baş ağrıları (sinirsel /gerilim tipi) özellikle sinüzit gibi hastalıklar ile sıklıkla karışan migrenin belirtilerini anlatmak ve migren tedavisinde uzman bir hekime başvurmanın önemini belirtmek istiyorum.

     Migren ataklarla seyreden ve ataklar arasında belirti göstermeyen kronik bir baş ağrısı tipidir. Binlerce yıldan bu yana bilinen bir hastalık olan migren, baş ağrısı ve eşlik eden belirtiler, migrenli kişinin yaşantısını her zamanki gibi sürdürmesini engeller ve belirgin bir iş görmezliğe yol açar. Migren atakları tedavi edilmez yada yapılan tedavi etkin olmaz ise 4-72 saat sürebilir. Yaşam kalitesini ciddi anlamda bozmaktadır.

     Migren, genellikle başın tek tarafında hissedilen ancak çift taraflı da olabilen, zonklayıcı, hareketle artış gösteren, bulantı ve kusmanın görülebildiği, ışık, ses ve kokudan rahatsızlık gibi belirtilerin eşlik ettiği, tekrarlayıcı, genellikle orta-şiddetli düzeyde baş ağrısı ile görülen bir hastalıktır. 

     Migren kadınlarda erkeklere kıyasla 3 kat daha fazla görülür. Bunun sebebinin de kadınlık hormonu olan östrojenin migren ataklarını tetiklemesi olduğu düşünülmektedir. Migreni tetikleyen diğer bazı etmenler de şunlardır: biyolojik faktörler (uyku ve düzen değişikliği), çevresel faktörler (hava değişiklikleri, parlak ışığa maruziyet, yüksek irtifa, sigara, koku vb.) bazı gıdalar ( kafein; yağ; alkol, çikolata)  hormonal faktörler (adet dönemleri) kafa travması, açlık, stres. ankziyete ………

     Migren, tanısı öyküye dayanılarak konan bir hastalıktır.

     Hastalarımıza neler önerebiliriz??

     Özellikle uzun süre aç kalınması halinde migren atakları tetiklenebileceğinden, aç kalınmaması önerilir. 3 güne kadar uzayabilen bu ataklar ,günlük yaşamı olumsuz etkilemektedir bu yüzden yaşam tarzı değişiklikleri ve basit bazı önlemlerle migren atakları önlenebilir.

     Migrene son vermek için düzenli bir yaşam sürmek son derece önemlidir, düzenli egzersiz yapmak , düzenli beslenmek ,ihtiyaç duyulan uykuyu almak gibi günlük aktivitelerin düzenlenmesi gerekir. Az yada çok uyuma migren ataklarını tetikler, bu nedenle bundan kaçınılmalıdır. Migren tedavisinde yeni ilaçlar kullanılmaktadır fakat ilaç tedavisi yerine bilinen migren tetikleyicilerini ortadan kaldırmak veya en aza indirmek migrene yönelik ilaç dışı tedavinin temel taşıdır.

     Hipokrat’ın dediği gibi ‘dünyayı dünya yapanın ,onu güzellikleriyle çirkinlikleriyle anlayanın yalnızca insan olduğunu ‘ asla unutmamalıyız. Kendimizi sevmeliyiz. Sağlığımıza dikkat etmeliyiz.

                                                            

                                                  Dr. Gülay UYSAL

• ALZHEİMER HASTALIĞI NEDİR?
• BAŞAĞRISI
• Aynalıgöl Gezisi
• Vertigo Nedir?
• Her Ben Kanser Midir?
• Çukurpınar, Yayla Gezisi
• HPV Nedir..? Human Papilloma Virüsü
• Anne Sütü'nün Önemi
• Allerjik Rinit (saman nezlesi)
• Soğuk Algınlığı ve Grip
• GASTROÖAFAJİAL REFLÜ NEDİR?
• NLP Nedir?
• Depresyon Nedir?
• Çocuklarda Anemi
• Baş Ağrısı Mı? Migren Mi?