• Anasayfa
• Anamur
• İlçemiz Tarihçesi
• Tarım
• Turizm
• Tarihi Yerler
• Anamur'da Yaşam
• Ulaşım
• Anamur İlçe Haritası

               ANAMUR DA BİR TAYYİP -2

Zirveye çıkmak kadar zirvede kalabilmek de çok önemli. Bir büyüğümüz demiş ya siyaset zor zanaat. Bir işte başarılı olacaksan eleştirilere açık olacaksın, hakaret olmamak kaydı ile eleştirilerden korkmayacaksın. Eleştirileri alacaksın, istişare yapacaksın, yönetilmeden yöneteceksin. Sadece ben yaparım her şeyi ben bilirim derseniz o zaman farkında olmasanız bile yönetilirsiniz. Çünkü istişare yapmadan eleştirileri dikkate almadan işe hâkim olamazsınız. Yapmış olduğunuz hep sizin doğrularınız olur. O doğruda sizi nereye götürür Allah bilir.

Her işin kendine göre bir ölçüsü bir kuralı vardır. Bir yeri yönetirken atayacağın kişiler sizi temsil eder.

Sıradan bir işi için herkesi koyabilirsiniz Ancak kendinize eş değer ve sizi temsil edecek bir atama yapıp, görev verecekseniz o halkı temsil eder siz oraya kafanıza göre atama yapamazsınız. Herkesi memnun etmeniz mümkün değil, ancak halkın çoğunluğunun eleştiri ve önerilerini dikkate almak zorundasınız.

Önceki yazımızda demiştik ya yol arkadaşları ile yollar yavaş yavaş ayrılıyor. Daha ilk gün başlamıştı bazı şeyler, ancak herkes zaman lazım diyordu. Siz görünüşte iyi bir partili olabilirsiniz. Ama iyi bir teşkilatçı olmayabilirsiniz Zaten hep sıkıntılar bundan kaynaklanmıyor mu? “Tok acın halinden anlamaz.”

Bu atasözünden biraz bahsedersek çok yönlü değerlendirebilirsiniz. Bir insanı seçersiniz seçim almak için iyi bir vitrin olabilir, işin başında iyi bir partili de olabilir. Çağımızın Dede Korkut’u OZAN ARİF ne diyordu:

İbadet yapınca kaçmaya kalkıyoruz,

Teşkilattan davadan geçmeye kalkıyoruz,

İki rekat kıldıkmı uçmaya kalkıyoruz,

Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli,

İktidara gelirse hak ederek gelmeli.

Aday adaysınız veya adaysınız teşkilat, yol arkadaşı çok iyi ama seçim biter de mührü bir elinize geçirdiniz mi ne teşkilat ne de yol arkadaşı kalıyor. Ya çok geride durur, teşkilatı unutur seçime kadar, ya da her yerde mühür bende Süleyman benim der. Oysa siz görevinizi yerli yerinde yaparsanız üzerine basarak yukarı çıktığınız insanları unutmadan yola devam ederseniz sorun kalmayacaktır.

Siz herşey olamazsınız. Yapmış olduğunuz iyi işleri milletin gönlüne yerleştirip, milletle beraber o sevgiyi taçlandırmazsanız o zaman bir yanlış dokuz doğruyu götürür. Bir gönül kırdın mı yanında 25 kişi götürür, bir gönül kazanırsan da 25 kişi ile birlikte gelir. En iyi reklam insandır. Siyah takım elbise, siyah bir araba oldu mu dokunmayın dünyama, keşke o siyah araba murat 124 olsa da diğeri gönüllerde kalsaydı.

Ülküsü uğruna hiçbir karşılık beklemeden sadece ALLAH rızası için vatanı ve milleti için toprağa düşmüş olan bir ülkü devinin mezarına bir tas su dökeceksin, döktüğün suyu da, gördüğüne söyleyeceksin görmediğine de mektup yazacaksın ondan sonrada ahkâm keseceksin. İşte sana bir yanlış ve dokuz doğruyu götürdü. Belki de tüm doğrular gitti onu zaman gösterecek.

Çok sayıda okuyucumuz yazımızın birinci bölümü yayımlanınca telefonla arayıp sordular: “İsim vermiyorsunuz. Yazınızda kimi kastediyorsunuz?” Cevap veriyorum: Bizim sözümüz ortayadır. Doğrudan, haktan yanadır. Hedefe ulaşana, ulaşmak isteyene de söylüyoruz.  

(CENABI MEVLAM İZİN VERİRSE HAFTAYA YAZIMIZIN ÜÇÜNCÜ BÖLÜMÜYLE DEVAM EDECEĞİZ İNŞALLAH)

Atilla BOZKURT

• MHP ADAYLARI VE ADAY ADAYLARI
• GENEL SEÇİMLER YAKLAŞIRKEN
• ZİRVEDE KALMAK
• MHP VE BEN
• HÜSEYİN GÜMÜŞ'Ü HATIRLAMAK
• DAVAYA CANVERENLER
• HAYELLERİMLE OYNAMAYIN!
• SEVDANIN ADI BURHANETTİN KOCAMAZ
• RAUF DENKTAŞ PARKINDA BİR AKŞAM
• SON SİYASİ GELİŞMELERDEN KISACA
• YEREL SEÇİMLER YAKLAŞIRKEN
• ANAMURDA BİR TAYYİP-3
• ANAMUR DA BİR TAYYİP -2
• ANAMUR'DA BİR TAYYİP-1