gazete anamur
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı


Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Sponsor Alanı


EN ÇOK OKUNANLAR

Dost Siteler

HAVA DURUMU

ANAMUR

Saat

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 5  
»Bugün 523  
»Toplam 15034593  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 3.145.63.136
» Bu sitemizi ziyaretiniz

SAYGI DEĞER TARİH VE KÜLTÜR DOSTLARI

Yaşar ALICI

28 ?ubat 2013, 08:44

Yaşar ALICI

                      SAYGI DEĞER TARİH VE KÜLTÜR DOSTLARI
 
Klikya’nın Taşeli olmasında Karamanoğullarının yeri konumu ve önemini görmemek, zaten pek çok tarihçilerce hasım görülüp itelenen ötelenen, Anadolu’da böyle bir beylik yaşamamış, yaşamımıza bir şey katmamış gibi görülen Atalarımız Karamanoğullarına büyük bir saygısızlık ve kadir kıymet bilmezlik olur idi.
 
Bizim bu tarihi gerçekliği bilip görüp sessiz kalmamız  aynı aymazlığa ortak olmak manasına gelir kanaatini taşımaktayız. Anadolu’yu özellikle başkent Konya’yı sayısız eserlerle donatıp Orta Asya’daki ve Pers Fars ülkesindeki tarihi kültürel birikimlerin taşıyıcısı olan Anadolu Selçuklu Devleti’nin Kösedağ savaşında dramatik yenilgisi, o yenilgi sonrası Anadolu’nun Moğolların örtülü ve askeri kontrolü altına girmiş olmasının sebep ve sonuçları ya yeterince bilinmez ya da yeterince görülmez. Neden Acaba?!
 
Umarım ve temenni ederim ki en kısa zamanda Anamur Kültür Derneği veya bir başka kardeş kurum bu döneme de bir çıra yakıp aydınlatır.
 
Ezeli ve ebedi önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün kendi hatıralarında kökünün Karaman’lı olduğunu, atalarının Selanik’e göç etmek ya da ettirilmek durumunda kaldığından bahisle Karaman’lı olmaktan onur duyduğu belirtyir. Ve yine “gelecekte ülkem adına ne zaman zora ve dara düşer karamsarlığa kapılırsanız Toros’lara ininiz. Eğer orada dumanı tüten bir Yörük çadırı görürseniz karamsarlığa düşmenin anlamı ve gereği yoktur “ diyerek, Türklüğün temel dinamiğinin Toros’larda  yani Yörük Türkmenlerde olduğunun altını çizer.
 
Türk Tarihi, kültürü, dili ve folklorüne yönelik çalışmalarında, bozulmamış, yabancılaşmamış bu değerlerin ana menbaı ve adresinin Toros’lar olduğunu bildiğinden, bu amaçla çalışan arkadaşlarını yine Toros’lara göndermiş. İlk kooperatifçiliğe ilişkin çalışmalarını da bu yöredeki Silifke ilçemizde başlatarak, bu alanda da Toros’ları selamlamış. Bu amaçla Silifke-Mut yolu üzerindeki zeytin çiftliğinin kim tarafından ve ne amaçla hayata geçirildiğini bileniniz vardır.
 
1227 veya 1228’li yıllarda Anadolu Selçuklu Sultanlığı tarafından Klikya’da baş gösteren Ermeni kışkırtmalarını kontrol altına almak, o yöreye yerleşen Yörük-Türkmen obalarının can güvenliğinin sağlanması için Karaman boyunun önderi “NÜRE SUFİ” ye Ermenek ve çevresi “uç beyliği”  beratını vererek, bu gün adına “TAŞELİ” dediğimiz bu bölge onlar sayesinde “Türk Yurdu “ haline getirilmiştir. Bu bölgede ikamet eden Türk’lerin Atalarının Karamanoğulları olduğuna hiç kuşku yoktur.
 
Ermenek ve çevresine yerleşen Karamanoğullarının başında  daha önce de dile getirmiş olduğumuz gibi “NÜRE SUFİ” bulunmaktadır. Nüre Sufi Türkmenler arasında sevilen ve saygı duyulan bir liderdi. Bölgede karışık durumda olan boyları ve kabileleri nüfusu altında toplayarak Karamanoğulları Devletinin temelini atmıştır.
 
Çevresinde topladığı Yörük-Türkmen obaları ile Klikya Kralı “Heytumun” idaresinde olan Hristiyan bölgelere akınlar düzenlemiş, aralarında Silifke ve Anamur’un da bulunduğu bazı yerleri ele geçirmiştir. Ölüm tarihi kesin olmamakla birlikte 1255’tir. Mezarı, Mut Değirmenlik yaylasındadır.
 
Doğadaki bütün doğup büyüyüp (Devletler için genişleme ilerleme dönemleri) yaşlılık ( Devletler için Fetret devri) ve ölüm, sonsuzluğa intikal. Karamanoğulları Beyliği 1227’de Ermenek’ten başlayıp Taşeli’ne hatta Kayseri’ye Niğde’ye kadar genişlemiş. Bu genişleme dönemi tabiidir ki Osmanlı’nın ön Fetret dönemi olan 1402 Ankara Savaşı sonrası Timur’un yardımları ile olmuş. Tarihsel süreç içinde belli bir toprak üzerinde egemen olan egemenlerin, egemenliklerini kalıcı kılmak ve daha geniş alana bu egemenliklerini yaymak için, egemenler arası mücadele ve savaş olur. Tarih biliminin bize öğrettiği birinci gerçek bu. Bu gerçeklik içinde bizim için önemli olan husus şu; egemenler, egemenliklerini bağrından çıktıkları halkın toplam değerlerine önem vererek, o değerlere yabancılaşmayarak mı sürdürmekteler, yoksa o değerlere yabancılaşıp başka değerlere sahip, başka egemenin elinde oyuncak haline mi gelmekteler! Başka değerlerin eksenine girerek kendi değerlerine yabancılaşanlar birer taklit ve mulaklitten öte gidemediklerini, kendilerini de bağrından çıktıkları karındaşlarını da yok oluş sürecine soktuklarını ne yazık ki iktidar debdebesi içinde göremiyorlar.
 
Karamanoğulları bu kategoriye giriyor mu? 1423-1464 yılları arasında Karamanoğulları beyliği yapan Taciddün İbrahim beyin ölümüne kadar girmiyor. Onun ölümü ile birlikte Karamanoğullarının Fetret devri başlıyor. İbrahim beyin oğlu İshak bey ve kardeşleri arasındaki mücadele, Osmanlı ile birlikte bir dizi savaşlarla, Fatih Sultan Mehmet döneminde 1467 yılında fiilen sona eriyor. Toprakları Osmanlı Devleti’ne katılıyor.
 
Larende önce Konya Vilayetine bağlı bir sancak merkezi haline getirilmiş, Kanuni Sultan Süleyman döneminde ilçe merkezi olmuş. Şaşırtıcı olan Larende; Karamanoğulları döneminde değil, Osmanlı döneminde de değil, Atatürk’lü Cumhuriyet döneminde Karaman ismini almış.
 
 
Yukarıdaki yazı 15.02.2013 tarihinde Anamur Belediye Meclis Salonu'nda düzenlenen Klikya’nın Taşeli olmasında Karamanoğullarının yeri, konumu ve önemi başlıklı panel etkinliğinin sunum konuşmasıdır.
 
Bazı çevreler ve kişilerce iddia edildiği gibi 20 dakikalık bir konuşma değil on dakikayı kapsayan bir konuşma süresindedir. Takdir ve görüşlere sunulur.

Bu haber 2303 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
Ramazan bayramına doğru09 Nisan 2024

Sponsor Alanı


SON HABERLER

Sponsor Alanı

 

Son Dakika Haber

Sponsor Alanı

 

Her Hakkı Saklıdır - 2012 (Fatma ARIKAN)
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Gazete Anamur