gazete anamur
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı


Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Sponsor Alanı


Dost Siteler

HAVA DURUMU

ANAMUR

Saat

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 10  
»Bugün 796  
»Toplam 15044988  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 18.188.20.56
» Bu sitemizi ziyaretiniz

Tarih yapmak ve tarih yazmak

Yaşar ALICI

04 May?s 2013, 08:15

Yaşar ALICI

        Tarih yapmak ve tarih yazmak…

Tarih yapmak ve tarih yazmak nedir? Konusuna girmeden önce, tarih nedir? Sorusunun cevabını bulmaya çalışalım.

Nedir tarih?

Masal mı? Öykü mü? Kurgulanmış hikâye mi? Hayali varlıkların, insanların kaderiyle futbol topu ile oynar gibi oynaması mı? Yoksa insan topluluklarının, ulusların ve sınıfların kahramanları ve önderleriyle daha mutlu, daha rahat, daha güvenli, bir yaşam için verdikleri mücadelelerini de içine alan, onların gelişmişlik düzeylerini,  medeniyet düzeylerini, üretim araçlarıyla üretici güçler arasındaki ilişkileri, üretimin boyutu ve şeklini, yaşadıkları coğrafyayı, o coğrafya içindeki kültürel alış-verişin şeklini, boyutunu, yer ve zaman göstererek anlatan bilim dalı mı?

Yani bütün bilimlerin anası mı?

Böyle bir soruyu sorma gereğini neden duydum? Son günlerde Anamur’umuzda belli etkinlikler oluyor. Etkinliklerin olması çok güzel. Durağan hayatımızı renklendiren, yaşamımızın geçmişine ışık tutan, çaba, gayret ve emek ürünü. Ellerine, emeklerine sağlık diyorum.

O zaman şikâyetiniz ne? Dediğinizi duyar gibi oluyorum.

Şikâyetim; Söz konusu tarihse, tarihi olayların toplumla yeniden buluşturulması amaçlanıyorsa, o zaman Mustafa Kemal’e kulak vereceğiz.

Ne diyor?

Mustafa Kemal bu konuda: ‘Tarih yazanlar, tarih yapanlara sadık kalmalıdır’ diyor. Bu sadece yazanları mı kapsıyor? Hayır. Tarihe dair söz söyleyen, resim yapan, tiyatro ve film yapan, makale, konferans ve panel yapan herkesi kapsıyor.

Bunun dışında bilerek veya bilmeyerek yapılacak her hareket, batılı hegomonik güçlerin kontra tarih değirmenine su taşımaktan başka bir işe yaramaz…

Toplumların tarihi insanların yaşamları gibidir. Doğarlar, büyürler, yaşlanırlar ve ölürler. Başarıları ve başarısızlıkları olur. Mutlulukları, hüzünleri, korku endişe dolu günleri, ayları, yılları olduğu gibi tam terside mümkündür.

Eğer toplumların ve o toplumu oluşturan bireylerin hayatını, yani tarihini anlatırken hatalarından, yanlışlarından, acı ve gözyaşlarından veya tersi başarılarından, yetenek ve mükemmelliklerinden bahsetmez isek, gerçek dışı, mekanik, ucube bir anlayışı tarih haline getirmiş oluruz ki; O tarih, bahsi geçen kişi ve toplulukları rencide edemez. Çünkü ‘Güneş balçıkla sıvanmaz’ ama bilgilendirme misyonu ile önüne çıktığımız halkımızı yanlış yönlendirmiş oluruz ki, bu iyi niyetle çıktığımız yolda bizi tam tersi bir istikamet ve adrese götürür.

Tarihi, ideolojik önyargı ve tahriflerden arık, ona, buna, şuna göre tarih değil, bilimsel gerçeklik, doğruluk, dürüstlük ve etik değerler bütünü içinde öğrenir ve öğretebilirsek, işte o zaman yaşayan ve gelecekte yaşayacak olan insanlara doğru bilgi ile daha az hata yapmalarına olanak sağlamış oluruz.

 ‘Tarih tekerrürden ibaret’ özdeyişi, kaderci ve mekanik bir anlayışa tekabül eder. Esas olan, bilimsel olan ise ‘Ders alınabilseydi tarih tekerrür eder mi idi’? özdeyişidir.

Bir daha ki yazımızda buluşmak üzere hoşça kalın.

                                                                                 

                                                                                  Yaşar ALICI

Bu haber 2069 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
2024 yerel seçim değerlendirme-225 Nisan 2024

Sponsor Alanı


SON HABERLER

Sponsor Alanı

 

Son Dakika Haber

Sponsor Alanı

 

Her Hakkı Saklıdır - 2012 (Fatma ARIKAN)
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Gazete Anamur