• Anasayfa
• Anamur
• İlçemiz Tarihçesi
• Tarım
• Turizm
• Tarihi Yerler
• Anamur'da Yaşam
• Ulaşım
• Anamur İlçe Haritası

MHP’Yİ BU DURUMDAN YİNE BAHÇELİ KURTARIR

        Ülkücü taban o kadar dolu, o kadar kızgın ve kırgın ki, bu işin böyle gidemeyeceğinde hem fikir.

        MHP neden bu günlere geldi ve bu hallere düştü?

        Bu sorunun cevabını defalarca yazdım, yazdık, söyledik, ikaz ettik. Dillerimizde tüy bitti. Ama bizi asla duymadılar, “ne diyor?” demediler,  delegeye ve tabana itibar etmediler, yok saydılar, görmezden geldiler, dönüp bakmadılar. Bildiklerini okudular ve kaçınılmaz sonuç: MHP asla ve asla hak etmediği bir seçim yenilgisiyle dünkü HDP’nin, yok saydıkları PKK’nın meclisteki partisinin bile gerisine düştü.

        MHP yönetimi acaba, MHP’ye gönül ve oy verenlerin Anadolu’daki ruh hallerini hiç düşünebiliyorlar mı, ne haldeler diye? İnanın sokaklarda gezemez vaziyetteyiz.

        “7 Haziran ile 1 Kasım sürecinde biz ne yanlışı yaptık da; vekil sayısını 80 den 40 düşürmeyi, 2 milyon seçmeni de MHP’den kaçırmayı başardık!” diye sormayı acaba hiç akıl ettiler mi?

        İstenen, MHP’yi TBMM’sinden ve Türk siyasi sahnesinden silmek mi? Çelebi bir kişiliğe sahip S. Devlet Beyi iyice sıfırlamak mı? Her seçimde besmeleyle başlayıp hüsranla bitmek mi?

        Elbette bu gidişe, biat kültürü olmayan, hiçbir ülkücünün: Ülkücü tabanın sevdiği, yönetimin sevmediği kişileri partiden ihraç etmek, liste dışı bırakmak, örgütleri görevden almak gibi uygulamalara gönlü razı değildi.

        Ama gel gör ki alınan ülkücü terbiye ve adap ile “Bir kere daha deneyelim, az daha sabredelim” denilerek bu kaçınılmaz günlere gelindi.

        Çelebi ve efendi bir kişiliğe sahip S. Dr. Devlet Bahçeli, artık kendisi ve ekibiyle bu işin olmayacağını kavramalı ve görmeli. Eğer ülkeyi ve MHP’yi seviyorsa; partinin ve ülkücü-milliyetçi tabanın önünü kendi gönül rızası ile açmalı. Açmalı ki gönüllerde: abi, onursal başkan olarak kalmalıdır.

        Kendine güvenen ve ben daha iyi yaparım diyenleri: “Fetullah Gülen’in adamısın”, “ Partiyi CHP’lileştirecek.”, “Sen istesen de olamazsın”, “Herkes aklını başına alsın” gibi tezviratlar size acaba ne kaybettiriyor farkında mısınız?

        Onun için, inatta ısrar etmenin kimseye, özellikle de size ve MHP’ye yarar getirmeyeceğini görmelisiniz.

        Size yakışanı yaparak; “Madem ben istenmiyorum, madem ben beceremedim; öyleyse buyurun MHP’yi hak ettiği yerlere taşıyın!” diyebilme erdemini göstermelisiniz. Buna inancım tamdır.

        MHP’yi bu kaotik durumdan yine siz düze çıkaracaksınız,

        Maksadımız, sizi ve sizin kişiliğinizi eleştirmek değildir. Onlara laf edersem; iftira olur, bühtan olur. Sıkıntım ve isyanım: MHP’nin getirildiği durumadır.

        Siz istemez misiniz MHP’nin iktidar olmasını, MHP’nin bütçe yapmasını, kadro kurmasını?

         Çünkü seçmen, “Devlet beyin,  iktidar olmak gibi bir gayreti ve düşüncesi yoktur.” Sanısında. Bakınız Meral Hanım ne diyor, “Ben başkan olacağım demiyor; BAŞBAKAN olacağım” demekte.

        MHP’yi yine sizin iradeniz kurtaracaktır. O irade ve öngörü sizde fazlasıyla var. Buna adım gibi inanıyorum. Diğer halde de: Belki tekrar başkan olabilirsiniz. Ama nereye kadar? Seçilmişlerin seçtiği Genel Başkan olarak anılacaksınız.

        Lütfen! Seçim anında RAKİP, seçim sonunda EKİP mantığı ile Seçimli Genel Kurulu sağlayınız. Herkes eteğindeki taşlarını döksün. Kırmayın birleştirin, ayrıştırmayın kucaklayın, ötelemeyin.

        Başbuğ TÜRKEŞ bakınız ne diyor: “Fikir ve siyaset mücadelemizi, birbirimizi incitmeden, yalan ve iftira bataklığına düşmeden, Türk töresinin icapları ve İSLAM ahlakının dışına çıkmadan yürütmeliyiz.”

        Bir MHP’linin çıkıp: “Ben daha iyi yapabilirim” demesinin ya da bir MHP’linin bir MHP’liden görevi devralmasının neresi sizce; ANORMAL Allah aşkına?

        Fi’l kalbi, min el kalbi, il el kalbi sebila: Elbette “Kalpten kalbe yol vardır.”

       Esen kalınız.    

Nazım PEKER