| |||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||
Sponsor AlanıAna MenüSponsor AlanıSponsor AlanıEN ÇOK OKUNANLARHAVA DURUMUSaatSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
|
DAĞ FARE DOĞURDU. MALUMUN İLANIYazarımız Nazım PEKER bugün olumsuz olarak sonlanan AKP - CHP görüşmesini yorumladı. DAĞ FARE DOĞURDU. MALUMUN İLANI Yazarımız Nazım PEKER bugün olumsuz olarak sonlanan AKP-CHP görüşmesini yorumladı. İşte o yorum: “Yazılarımızda hep dedik. AKP ve S. Erdoğan, tek başına karar almaya, kararlarına ortak almamaya ve her istediğini istediği gibi yapmaya alıştılar. Onlar için koalisyon, kendi ayaklarına kurşun sıkmak, heva ve hevese ortak almak demektir. Maksat, 45 günlük süreyi; okus-pokus yöntemiyle oyalamak ve doldurmaktı. Oysa bizler, Devlet Bahçeli’ye kızmıştık. Koalisyona yanaşmıyor diye. Meğer Devlet Bey, malumun olacağını bildiği için AKP ile koalisyona sıcak bakmamış ve her seferinde de S. Erdoğan ve AKP’ye vurmuş. Kimin haklı olduğu, kimin daha öngörülü olduğu ortaya çıktı. Türkiye’nin merakla beklediği; Kılıçdaroğlu - Davutoğlu görüşmesi bugün (13 Ağustos Çarşamba) gerçekleşti. Türkiye amiyane tabirle “nefesini tutmuş” bu görüşmenin sonucunu merak ediyor ve bir koalisyon hükümeti bekliyordu. Kılıçdaroğlu, “Bize bir koalisyon teklifi gelmedi. Geçici üç aylık bir seçim hükümetine onay verir, dışarıdan destekler misiniz önerisi yapıldı” diyerek görüşmenin amacını da maksadını da açıklamış oldu. Maksat koalisyon değil. Koalisyonlu bir hükümetten korkmak ve denetimlerden kaçmaktır. Muta nikâhı teklif edilmiş meğer. Görüşme sonrası S. Davutoğlu, görevi vereceğine dair bir açıklama da yapmamıştır. Kılıçdaroğlu’nun beyanından sonra AKP kanadı, “Biz öyle bir teklif değil, sürekli bir icraat hükümeti önerisi yaptık” açıklamasını yapmışlardır. Bu iş, mahalle dedikodusuna dönmüştür. Amaç, hükümet kurmak değil. Hükümet kuruyormuş gibi yaparak, halkın S.Erdoğan’a ve AKP’ye olan tepkisini azaltmak ve olası erken seçimde; iyi lider, yapıcı parti rolünü oynamaktır. Neden koalisyon istenmiyor? Bunun gerekçelerini daha önce defalarca yazdım. Şimdi koalisyon nedir? Koalisyonlar kötü müdür? Sorularına cevap aramaya çalışacağım. Batı’daki her üç devletten ikisi, koalisyonlarla idare edilmektedir. Demokrasiler, bu sayede ayakta duruyor belki de. Koalisyonlar, kimi sıkıntı ve zorluklarına rağmen; asla kötü değildir. Bilakis halkın daha fazla katılımıyla ülke yönetilmesine de katkı sağlamaktadır. Hükümetler, daha fazla temsil kabiliyetine sahip olurlar. Koalisyonlar sayesinde; yolsuzluk, hırsızlık, emaneti kötüye kullanma, adam kayırma, çıkar sağlama, torpil ve rüşvet olaylarına da geçit vermezler. Hükümeti oluşturan Başbakan ve Bakanlar, otomatikman otokontrol sistemine tabidirler. Koalisyonu oluşturan partiler, birbirlerini de otomatik olarak denetlerler. Ama biz ve bizim gibi Müslüman ülkelerde, “meşverete az değer verdiğimiz ve hatta hiç değer vermediğimiz içindir ki; yüzyıllık bir şirketimiz bile yoktur.” Kurulan ortaklıklar da bir süre sonra niza çıkmakta ve dağılmaktadır. Onun için bizim gibi demokrasiyi ve halkın iradesini özümsemeyen ülkelerde koalisyonlara sıcak bakılmaz. Bakalım AKP ve S. Erdoğan meydanlarda neler diyecek ve halktan ne diye oy isteyecekler. Halk, bu isteğe ne diyecek? Hep beraber inşallah göreceğiz. Umarım kazanan ülkemiz olur. Bu terör ve ekonomik ateş nasıl söndürülecek? Seçim hükümeti nasıl oluşacak? Yoksa AKP yönetiminde ve Davutoğlu Başbakanlığında vekâleten yönetilmeye devam mı edeceğiz? Esen kalınız.” Nazım PEKER
|
Sponsor AlanıSON HABERLERSponsor AlanıSon Dakika HaberSponsor Alanı |
|||||||||||||||||||
Her Hakkı Saklıdır - 2012 (Fatma ARIKAN) Altyap?: MyDesign Haber Sistemi |