• Anasayfa
• Anamur
• İlçemiz Tarihçesi
• Tarım
• Turizm
• Tarihi Yerler
• Anamur'da Yaşam
• Ulaşım
• Anamur İlçe Haritası

MEHMET ALİ GÖKMEN MHP’DEN MERSİN MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI

Mersin MHP İl teşkilatında yoğun bir katılımla aday adaylığını açıklayan Mehmet Ali GÖKMEN büyük destek aldı.

 

Mehmet Ali GÖKMEN basın açıklaması aynen şu şekildedir:

“Sayın il teşkilatım, sayın kadın kolları il teşkilatım, sayın ilçe başkanlarım, sayın kadın kolları ilçe başkanlarım, sayın ilçe yönetim kurulu üyelerim, sayın belediye başkanlarım, belediye meclis üyelerim, teşkilatımızın her kademesinde görev yapmış ve görev   yapmakta olan değerli dava arkadaşlarım!

Demokrasimizin temel taşları olan değerli muhtarlarımız, sivil toplum kuruluşlarının saygıdeğer temsilcileri,

Anamur, Bozyazı, Aydıncık, Gülnar, Mut,  Silifke, Erdemli, Mezitli, Yenişehir, Akdeniz, Toroslar, Çamlıyayla ve Tarsus ilçelerimizden gelerek; değerli varlıklarıyla toplantımızı şereflendiren; kıymetli hemşehrilerim,

Basınımızın güzide temsilcileri…

Bugün burada düzenlemiş olduğum basın toplantımıza hoş geldiniz diyerek hepinizi saygılarımla selamlıyorum…

Öncelikle sizlere kendimi tanıtmak istiyorum.

Ben Mehmet Ali GÖKMEN.

1964 Yılında, Anamur ilçesi Gözce köyünde doğdum. İlk ve orta öğrenimini Anamur’da tamamladım. 1982 yılında Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’ni kazanarak 1987 yılında mezun oldum. Aynı yıl serbest veteriner hekim olarak çalışma hayatıma başladım. 1989’da vatani görevimi Erzurum’da tamamladım.

Aralık 1989 Milliyetçi Çalışma Partisi Bozyazı ilçe teşkilatında yönetim kurulu üyesi ve ilçe sekreteri olarak siyasi hayatıma başladım. Serbest veteriner hekimlik ve çiftçilik (turfanda sebze üretimi) yaparak çalışma hayatıma devam ettim.

1997 yılında Tarım Kredi Kooperatifleri Mersin Bölge Birliği yönetim kurulu üyeliğine seçildim. Bu görevimi 2007 yılına kadar sürdürdüm. 1999 yılında yapılan Yerel Genel Seçimlerde MHP Bozyazı İl Genel Meclisi Üyesi olarak seçildim. Bu görevimi 2004 ve 2009 yıllarında tekrar seçilerek 3 dönem sürdürdüm. 

5 Şubat 2015 tarihinde sürdürmekte olduğum il yönetim kurulu üyeliği ve il başkan yardımcılığı görevimden istifa ettim. 

Evliyim ve Mezitli ilçesinde ikamet etmekteyim.

Toplantımız dünya kadınlar günü arefesinde gerçekleştiği için bu vesileyle tüm kadınlarımızın Kadınlar gününü kutlarım. Kadınlarımız bizlerin en değerli varlıkları, anaları, eşleri, çocukları, arkadaşlarıdır. Bu kurduğum cümlede çocuklarımız derken ne yazık ki geçtiğimiz Şubat ayının 11’inde en alçakça bir şekilde aramızdan koparılan Özgecan evladımız aklımıza gelmekte ve bir gün onun da Kadınlar Gününü kutlamak varken şu an aramızda olmaması bizi derin bir kedere sevketmektedir. Kendisine tekrar yüce Allahtan rahmet niyaz ediyor; kederli ailesinin acısını yürekten paylaşıyorum. Cinayeti lanetliyor; katillerin en ağır şekilde cezalandırılmasını temenni ediyorum.  Maalesef ki bu elim olayın Mersinimizde vuku bulması da bizler için ayrı bir üzücü nokta olmuştur.

Yakın zamanda İzmir Ege üniversitesinde bölücü terör örgütü mensuplarının haince saldırısı ile hayatını kaybeden son ülkücü şehidimiz Fırat Yılmaz Çakıroğlu’na yüce Allah’tan rahmet diliyorum.

Gün geçmiyor ki ülkemizde acı olaylar gerçekleşmesin. 24 Şubat tarihinde Malatya’da iki askeri uçağın düşmesi sonucu şehid olan 4 pilotumuzun üzüntüsünü henüz yaşamaktayken, 2 gün önce, 5 Mart Perşembe günü Konya’da artık  ‘uçan tabut’ olarak adlandırılan ve envanterden ısrarla çıkarılmayan, hala da ülkemizde kullanılmakta olan 12 Tane F-4 tipi askeri uçağın bir tanesinin daha düşmesi sonucu 2 pilotumuz daha şehit olmuştur. Şehitlerimizin ruhları şad olsun! Kederli ailelerinin başı sağolsun! 

Değerli hemşehrilerim!

Önümüzde ülkemizin gelecek 4 yılının belirleneceği bir seçim bizleri bekliyor.  Bu seçimlerin; daha önceki seçimlerden daha önemli olduğu düşüncemi sizlerle paylaşmak isterim. Ülkemizin kuruluşunun yüzüncü yılı olan 2023e iki genel seçim kalmıştır. Ve şu an siyasi iktidar olan AKEPE ve zihniyetinin esiri olmuş allameler; 2023e gözlerini dikmiş, cumhuriyetimizi 100. Yılında bertaraf etmenin, bölüp parçalamanın ince siyasetini emin adımlarla gütmektedirler.  Bunun için futursuzca hamlelerden kaçınmadan hareket etmektedirler. Her geçen gün yargıya yapılan müdahaleleri artarak görmeye devam etmekte olduğumuz gibi; tekelleşmelerini yargıda bırakmayıp kolluk güçlerine el atmakta, cumhuriyetimizin parlak geleceğini karartmak için polis devleti olan bir Türkiye’yi arzulamaktadırlar…

Devlet idaresindeki anti demokrasi zihniyeti; sadece kendi fikrine değer verip sadece kendi zikrini duyabildiği için; kendileri gibi düşünmeyen muhalif siyasileri delil saçması söylemlerle suçlaması yetmiyormuş gibi geçtiğimiz iki yılda artık AKEPE idaresinde yönetilmekten bıkkınlığı yaşamakta ve artık isyanın eşiğine gelmiş olan ülke vatandaşlarını polis şiddetine maruz bırakmakta ve göz altılarla, hapis istemli yargılamalarla ülkemiz vatandaşlarına resmen ‘benim dikta yönetimimde baş kaldıran bu zorlamalarla karşılaşır!’ imasıyla tehdit etmektedir. Lakin biz ülkücüler olarak; hiçbir dikta ve hiçbir dayatma ile ‘korkutulamayacağımızı’ bilerek; emin adımlarla, ayaklarımızı yere sağlam basarak bu iktidarı ülkemizin sevk ve idaresinden def etmeyi kendimize bir ödev addetmiş bulunmaktayız. Bizlerin hiçbir zorlamadan ve tehditten yılmayacağımızı bilen AKEPE ve bozuk zihniyetinin allameleri; en çok bizden çekinmekte, güya bizim tabanımıza da seslendiğini iddia etmekte ve akılları sıra bizim oylarımız üzerinden kendilerine bir çıkar peşinde hareket etmektedir. İnanıyorum ki biz 7 Haziran’da ülkemize derin bir nefes aldıracak olan AKEPE yükünü ayakkabı kutularıyla birlikte iktidardan indireceğiz. Çünkü bizler biliyoruz ki milletimizi sevk ve idare edecek insanlara, bileğine milyon dolarlık saatler takmak uğruna milletini satmak, terörist başlarıyla müzakere yapmak yakışmaz;  vatan ve millet aşkı ile gerekirse ülkesi için ölmek yakışır.

Ülkemizde sosyal ve ekonomik çalkantı sürekli kamçılanmakta; sürekli körüklenmektedir! Ülke genelinde 15 ve daha yukarı yaşlardaki işsizlerin resmi sayısı 3 milyonu aşmış, bu kapsamda işsizlik oranı %10’u geçmiştir. Özellikle ülkemize yerleşen Suriyeli sığınmacı sayısı 2 milyonu bulmuş ve Mersinimizde bu sayı 60 bine yaklaşmaktadır. Bu durum ülkemizde ucuz iş gücünün artışına ve emek sömürüsünden kaynaklı işsizliklerin daha da artmasına yol açmaktadır. İşsizlik sorununu çözme gibi bir niyeti bulunmayan, iş ve aş umutlarını karşılamaktan habersiz AKEPE hükümeti; başarısızlığını bir kez daha kamuoyu huzurunda tasdik etmiştir. Takdir edersiniz ki bir ekonominin başarısı; iktidarın çalışma istek ve arayışında olan insanlara sağladığı veya sağlayacağı iş imkânlarıyla doğru orantılıdır. AKEPE’nin yanlış ekonomi politikaları milyonlarca vatandaşımızı işsiz güçsüz ve gelirsiz bırakmıştır. İşsizlik herkesi kavurmaktadır fakat AKEPE yalana, riyaya, tozpembe hayal tüccarlığına devam etmektedir. İşsizlik musibeti milletimizin bağrını delmektedir. Kahvehaneler işsiz kardeşlerimizle dolup taşmakta, birkaç kişinin istihdam edileceği işlere binlerce insanımız müracaat etmektedir. Suçlu bellidir, sorumlular ortadadır. AKEPE; yakın, yandaş, hısım, dünür ve akrabalara iş bulma; bunları işe sokma, yağmadan pay verme hususunda artık ihtisas yapmıştır. AKEPE, insan şeref ve onurunu çiğnemede, hazine kaynaklarını, millet varlıklarını ulufe gibi dağıtarak kul hakkı yemede rakipsiz olduğunu ispatlamaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi bütün bu yolsuzluğu ve işsizliği yenecek kuvvet ve azme sahiptir ve yenecektir! Sizlerin destekleriyle bizim iktidarımızda; işsiz, darda kalan aç ve açıkta kim varsa elinden tutulacak; onlara gönül kapılarımız ardına kadar açılacaktır.

Bir önceki seçimler sonuçlandığında ‘emeklimiz kazandı, memurumuz kazandı’ diyerek balkon konuşması yapan AKEPE yöneticisi; emeklinin maaşına ne kadar zam yapmıştır? Memuruna ödediği yol ücretini geri almış, fazla mesai ücretlerini kaldırmış; ve zaten kendi yandaşları olan sendika ile masaya oturunca %3 gibi bir maaş zammı imzalamamış mıdır? Kazanan memur ve emekli olmamış; aksine kaybeden Türk Milletinin kaybeden bir kesimi olmaya mahkum bırakılmıştır. Ülkemizde asgari ücret 949 TL iken 1155 TL maaş zammının hangi kesime olursa olsun verilmesi; korkutucu derecede bir ayıptır. Bizim düşüncemiz; böyle bir maaş zammı yapılacaksa gelir dağılımına orantılı bir şekilde asgari ücretliden kamu çalışanına, işçisine, memuruna, doktoruna, hâkim ve savcısına adaletli bir şekilde zam uygulaması yapılmasıdır. Üst kademeler yüksek maaş zamlarıyla mutlu olurken; diğer emekçi kardeşlerimiz ay sonunu getirme hesabıyla boğuşmaktadır!

Çocuğunu okuturken saçlarına ak düşmüş kardeşim! Emekli olmasına rağmen geçinebilmek için çalışmaya devam etmeye mecbur bırakılan emekli ağabeylerim!  Bahçesindeki ürününden kazanacağı parayla sadece bahçesinin zirai giderlerini karşılayabilen çiftçi arkadaşım! Vergisini ödeyemeyen, siftah yapamadan akşamı getiren esnaf kardeşim! Hiç biriniz tasalanmayın, bu tablo 7 haziranda kırılacaktır!

 Mersinimizin 400 bin hektarlık tarım arazisi var, ve tarla ziraati için %56’sı, meyvecilik için %8i, narenciye için %6’sı, zeytin üretimi için %9’u, sebze üretimi için %5i, bağcılık için %5’i, süs bitkileri için %8’i kullanılmaktadır. Ülkemiz narenciye üretiminin %29’unu, sebze üretiminin %6’sını, meyve üretiminin %10’unu; toplamda ise ülkemiz tarım ürünlerinin %4buçuğunu Mersinimiz sağlamaktadır. Yine ülkemiz limon üretiminin %55’i, portakal üretiminin %17’si, muz üretiminin %72’si, çilek üretiminin %54’ü, domates üretiminin %8’i Mersinimizden sağlanmaktadır.  Mersin, meyve, çilek, narenciye, limon ve muz üretiminde ilk sırada, sebze üretiminde ikinci sırada, toplam bitkisel üretimde ise üçüncü sırada yer almaktadır. Yaş sebze ve meyve ihracatının %22’si, hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatının %9’u, toplam tarım ürünleri ihracatının ise %40’ı Mersin imiz den gerçekleşmektedir. Türkiye’den yapılan narenciye ihracatının %40’ı; Dünya limon ihracatının %17’si Mersin’imizden yapılmaktadır. Sektör olarak mersinde çalışan nüfusun %23.7’si tarımla istihdam edilmektedir. Çalışan nüfusun %23.7’sinin istihdam edildiği tarım ve hayvancılık her sektörde olduğu gibi yıllardan beri ihmal edilmiş; sektör devamlı olarak gerilemiştir. Maliyetlerin artması ve ürünlerin değeri fiyatına satılamaması neticesinde tarım; kazanç kapısı olmaktan çıkmıştır. Bu yüzden köyden kente göç artmış ve tarım-hayvancılıkla uğraşan nüfus yeni işsizler ordusu oluşturmuştur. Bu aşamada mersinde tarım konusunda yeni açılımlar yapılmalı ve yeni projeler hayata sokulmak suretiyle bu sektör hareketlendirilmeli sektör çalışanları korunmalıdır. Bu amaçla mersinde ilk olarak besicilik, süt sığırcılığı, seracılık, çiçekçilik faaliyetlerinin bir arada yapıldığı, disiplin edildiği, tek elden sevk ve idare edildiği ve desteklendiği organize sanayi bölgeleri uygulamalarına benzer ve çoğu girdiyi ortak kullanan, işletmeler ve üreticiler arasında sinerji yaratarak rekabet ve dayanışmanın arttırılmasını sağlayan ortak pazarlama, AR-GE, bilgi paylaşımı, eğitim imkanı, kredi temini, danışmanlık hizmetleri, idari, sosyal, makine parkı ve teknik ünitelerin ortak kullanımına imkan vermesinin yanı sıra; kurulduğu bölgeye ve ülke ekonomisine ekonomik ve sosyal katkı sağlayacak, tarıma dayalı ‘ihtisas organize sanayi bölgesi’ oluşturulmak üzere çalışmalar başlatılmalı; yeni işletmelerin kurulması ve işletmelerde üretilecek ürünlerin tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgesinde işlenmesine özen gösterilmeli ve bunun sonucunda işsizliğin önüne geçilmesi ve tarıma gereken desteğin verilmesi sağlanmalıdır. Bu projenin hayata geçirilmesi Mersin’imizin tarım ve hayvancılık kenti olmasını ön plana taşıyacak sektördeki kan kaybını telafi edebilecektir.

Meslek edindirme merkezleri oluşturmak, gelecek kuşaklara bırakabileceğimiz ekolojik dengeyi koruyucu, yaşanılabilir, temiz ve sağlıklı bir çevre oluşturmak, Mersinimizi tarım, turizm, sanayi ve lojistik sektöründe cazip hale getirmek,  kış sporlarıyla şehrimizi buluşturarak kış turizmi ve spor alanı ile ismini çok duyuran bir şehir haline getirmek için projelerle, sağlam adımlarla, kararlı bir şekilde 7 Haziran’a gidiyoruz.

 

        Değerli gönüldaşlarım; ÜLKE SİZİN; KARAR SİZİN!

        Artık bizim için meydanlara çıkma vaktidir!

        NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!”

 

www.gazeteanamur.com