| |||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||
Sponsor AlanıAna MenüSponsor AlanıSponsor AlanıEN ÇOK OKUNANLARHAVA DURUMUSaatSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
|
TÜRKAV MERSİN ŞUBE BAŞKANLIĞI HOCALI KATLİAMIYLA İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI YAPTI1992 yılının Şubat ayının 26. günü hafızalarda kanlı bir gün olarak kaldı. TÜRKAV MERSİN ŞUBE BAŞKANLIĞI HOCALI KATLİAMIYLA İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI YAPTI Açıklama aynen şöyledir: 1992 yılının Şubat ayının 26. günü hafızalarda kanlı bir gün olarak kaldı. 106’sı kadın, 63’ü çocuk, 70’ten fazlası yaşlı olmak üzere 613 Azerbaycanlı kardeşimiz hunharca ve alçakça katledilmiştir. Sayıları binleri bulan soydaşımız ise yaralanmış, rehin düşmüş ve de kaybolmuştur. Tarih yine kanlı ve soğuk bir günde yüreklere kapanmaz yaralar açtı. Vatan toprağından koparılmaya çalışılan insanların dramını izledik acı dolu gözlerle. Anavatandan koparılışın esaretin çığlıkları yankılandı gökyüzüne. Hiç bir hak hukuk tanımayan zihniyet işgal uğruna pek çok zulmün mimarı oldu. Hançerlenen çocuklar, kadınlar, diri diri derisi yüzülen insanlar savaşında ötesinde insanlığın bittiği noktaydı. Bağımsızlık mücadelesi veren bütün milletlerin, ortak paydası kan ve gözyaşıdır. Dönün bakın tarihe, nerede onurlu bir duruş varsa, orada bir savaş vardır mutlaka. Şehitlerse özgürlük türkülerini söyler çağlara.. Her yıl onları hatırlamak anmak için binlerce insan gözyaşı döküp ağıtlar yakıp, dua okumaktadırlar. Hocalı için yas tutsakta, yüreklerimizdeki yangınlar sönmeyecek hiç. Kanlı katliamın yaraları hala kanıyor Hocalıda ve diğer coğrafyalarda. İnsan haklarının, hukukun, uluslararası sözleşmelerin tüm dünyanın gözleri önünde ihlal edildiğini görmekteyiz. Birleşmiş Milletler, 09.12.1948 tarihli kararıyla yürürlüğe giren uluslararası soykırım suçlarının önlenmesine dair sözleşmenin ikinci maddesine göre, Madde 2- Bu Sözleşme bakımından, ulusal, etnik, ırksal veya dinsel bir grubu kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen aşağıdaki fiillerden herhangi biri, soykırım suçunu oluşturur. a) Gruba mensup olanların öldürülmesi; b) Grubun mensuplarına ciddi surette bedensel veya zihinsel zarar verilmesi; c) Grubun bütünüyle veya kısmen, fiziksel varlığını ortadan kaldıracağı hesaplanarak yaşam şartlarını kasten değiştirmek; soykırım suçunu oluşturur. Birleşmiş Milletlerin oluşturmuş olduğu bu düzenlemeye göre, Ermenistan Devleti ve şimdiki cumhurbaşkanı Serj SARKİSYAN ve emrindeki askerler soykırım suçu işlemişlerdir ve cezalandırılmaları gerekmektedir. Tarih Boyunca savaşta asla sivilleri hedef almayan, her döneminde dünyaya insanlık dersi veren Türk Milleti burada hunharca katledilmiştir. Buradan kardeş ülkemiz Azerbaycan’a sesleniyoruz. Daima yanınızdayız. Türk’ün adalet ve kudreti bu coğrafyalarda hakim olmadıkça huzurdan da bahsetmek mümkün değildir. Ayrıca bugüne kadar Kolombiya, Meksika, Çek Cumhuriyeti Hocalı’daki soykırımı tanımasına rağmen; ülkemizde Hocalı Soykırımının tanınmasını esas alan kanun teklifi mecliste reddedilmiştir Hocalı katliamını, öz kardeşlerimizin uğradığı zulmü yalnızca belirli duyarlı kuruluşlar anmaktadır. İki devlet tek millet söylemi siyasi arenada sadece bir söylem olarak kalmıştır." Ülke olarak Azerilerin yaşadığı olayı, soykırımı daha etkili bir şekilde dile getirmek gerekmektedir. Mersin’e de soykırımı unutturmamak adına Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından bir anıt yapılmasını istiyoruz. Hocalı dramı, Türk milletine karşı işlenmiş bir insanlık suçu olup, failleri de her daim katillikle ve canilikle aynı kategoride değerlendirilecektir. Soydaşlarımızın ırzına, namusuna, şerefine, hayat ve varlık haklarına kast etmeye cüret eden Ermeni ahlaksızlığını milletimiz lanetle ve nefretle hatırlayacaktır. Diğer taraftan sözde Ermeni soykırım yalanını, her düzeyde yoğunlaştırdıkları propagandayla meşrulaştırmaya, onaylatmaya ve kabullendirmeye çalışanların, Hocalı’yı akıllarına dahi getirmemeleri kendi köksüzlüklerinin ve kimliksizliklerini eseri ve sonucudur Özelde Hocalı, genelde Dağlık Karabağ’daki insanlık ayıbını görmek istemeyenlerin, sözde Ermeni soykırım iddiaları üzerinden Türk milletini yargılamaya girişmeleri ve bunun için sistematik faaliyet yürütmeleri insafsızlığın ve yüzsüzlüğün bizatihi resmidir. Bu nedenle değişik ülke parlamentolarında kabul edilen sözde soykırım ve inkâr yasaları en başta milli vicdanlarda hükümsüz kalacak ve hiçbir anlam ihtiva etmeyecektir. En son olarak Fransa Parlamentosunda siyasi kaygılarla tarihimizi sanık sandalyesine oturtmaya yeltenenler, şayet haysiyet ve insaniyetten mahrum değilseler, dikkatlerini Hocalı’ya vermeli ve oradaki zalimliklere odaklanmalıdırlar. Hocalı katliamının 23’üncü yılında, “Dağlık Karabağ”da süren Ermeni işgalinin son bulması; evinden, yurdundan ve toprağından uzak kalan soydaşlarımızın haklarının iadesi uluslararası toplumun en ciddi görevleri arasındadır. Ayrıca, Hocalı katliamı üzerinden sinsi ve gizli niyetlerini yürütmeye çalışanlara, lobi çalışması ile müşterek sızımızı kullanma amacı taşıyanlara da çok dikkat edilmesi ve fırsat verilmemesi her Türk ferdinin sorumlulukları arasındadır. Bu duygu ve düşüncelerle, Hocalı katliamının 23’üncü yıldönümünde, hayatlarını kaybeden soydaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, Ermeni mezalimini şiddetle kınıyoruz.” Mustafa TEKREK TÜRKAV
|
Sponsor AlanıSON HABERLERSponsor AlanıSon Dakika HaberSponsor Alanı |
|||||||||||||||||||
Her Hakkı Saklıdır - 2012 (Fatma ARIKAN) Altyap?: MyDesign Haber Sistemi |