Şimdi Biz, "Stratejik Ortağımıza" Karşı Mı Savaşıyoruz?


Açıklama: "Savaş" tabirini daha uzun vadeli ve geniş kapsamlı bir kavram olarak kullanıyorum.
Kategori: GÜNCEL
Eklenme Tarihi: 18 ?ubat 2018
Geçerli Tarih: 29 Mart 2024, 04:59
Site: gazete anamur
URL: http://www.gazeteanamur.com/haber_detay.asp?haberID=3089


  Şimdi Biz,  “Stratejik Ortağımız”a Karşı mı Savaşıyoruz?

 

“Savaş” tabirini Afrin için kullanmıyorum. O, adı üzerinde bir “Harekât”…

 

“Savaş” tabirini daha uzun vadeli ve geniş kapsamlı bir kavram olarak kullanıyorum. Nitekim daha dün (11.02.2018), Başbakan, “Empeyalizme karşı savaşıyoruz” dedi. Afrin, uzun vadeli, geniş kapsamlı savaşın evrelerinden biri… Önemli bir evre ve burada Amerika’nın eğitip donattığı PKK/YPG ile karşı karşıyayız.

 

Amerika, YPG/PKK’ya “kara gücümüz diyor ve 5 bin TIR dolusu silahlandırıyor. O silahlar tankımızı, helikopterimizi, askerlerimizi vuruyor. Bizimle birlikte harekâta katılan ÖSO mensuplarını vuruyor. Şehit haberi aldıkça, “Amerika’ya karşı savaştığımız” daha yüksek sesle dile getiriliyor.

 

Amerika’ya karşı savaştığımıza dair iktidar ve muhalefet hemfikir. Kimse aksini söylemiyor. Yukarıda zikrettiğim gibi, başta Başbakan Binali Yıldırım, diğer iktidar sözcüleri ve iktidara yakın kalem ve kanallar bunu daha fazla öne çıkarıyorlar.

 

Şehit sayısı arttıkça yüreğimiz yanıyor. Bu yürek yangını zirvedeyken, ABD’nin Dışişleri Bakanı ve Başkan Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı’nın Türkiye’ye geleceği bildiriliyor.

 

İnsan soruyor: Ne yüzle geliyorlar? Bu şartlarda onlarla konuşacağımız ne olabilir?

 

Önce, Ulusal Güvenlik danışmanı Korgeneral H. R. McMaster geliyor… Meğer konuşacağımız şeyler varmış! Kendisiyle Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın görüşüyor. Görüşmeden sonra Kalın açıklama yapıyor: “Stratejik ortaklık teyit edildi”.

 

Teyit edildi!

Türkçesi, doğrulandı, kabullenildi!

O vakit, biz şimdi, “stratejik ortak”la mı savaşıyoruz?

 

Aynı gün, iktidar partisinin sözcüsü Mahir Ünal, “Acı olan şu ki koruduğumuz güney sınırlarını yine bir NATO müttefiki olan, NATO’nun en büyük müttefiki ABD’nin desteklediği bir terör örgütünden NATO’nun güney sınırlarını koruyoruz.” dedi.

 

Bizim söyleyeceğimizi, muhalefetin söyleyeceğini Ünal söylemiş!

 

Hadiseyi tek cümlede toparlayacak olursak; “stratejik ortağımız” terör örgütünü silahlandırıyor ve biz ona karşı NATO’nun güney sınırlarını koruyoruz!

 

Demek, “stratejik ortaklık” böyle bişey!

 

İsmail Hakkı Cengiz

hacengiz@gmail.com